Aralık 30, 2011

ikibinoniki adına

Şu an son zamanlarındayız. Yaşadığımız bu seneye girmeden önce bir soru sormuştum sana Joel. Hatırlıyor musun?
“Yeni yıla dair umutların var mı?”
Kısa, az ve özdü benim umutlarım. Ona rağmen çoğu kelimelere dökülmekten öteye gidemedi. Şimdi ise büyüyorum ve büyüdükçe azalıyorsa umutlarım; bu sene daha azını istiyorum.
Soluk almak: Soluk alacağım anlar yaşat bana.
Dinlenmek: Ben koşarken bana fark ettirmeden dizlerinin üstüne kıvrıldığım birini ver yanıma.
Aile olmak: Uzakta da olsalar yokluklarını aramayayım.
Yemek yemek: Yediğim her şeyin tadı damağımda kalsın.
Hediye almak: Herkes filleri çok sevdiğimi bilsin.
Nefes almak: Elimden kalemi ve kitaplarımı eksik edemediğim günlerim olsun.
Masallara inanmak: Müziğim susmasın, ben kaybolmayayım.
Posta kutusu: Bir mektup gelsin bana. Kimden olduğu, ne anlattığı çok önemli değil aslında. Kredi kartı ekstresi, reklam broşürleri dışında gerçek bir hikaye olsun kutuda. Her hikayeyi severim ben nasıl olsa.

Ötesi mi? Ötesi için sadece "fil in dı bilenks (fill in the blanks)" diyorum. Kısa metrajlı da olsa huzur'u anlatan sahnelerin içine koy beni. Geri kalan her şey için söz Master Card kullanacağım ;) 



YILDIZLI DİPNOT: Merak edenler için Joel'e söylenen ikibinonbir umutları aşağıdaki linkte saklı.

Hiç yorum yok: