Şubat 27, 2011

melodik kış...

kar yağar… bir melodi anımsarsın ilk.

“karlar düşer
  dü
şer düşer ağlarım
  hep ismini
 
hep ismini anarım…”

90lı yıllarda doğmanın verdiği bir melodidir bu. flütünle ilk bu şarkıyı dener, gitar çalabildiğini bu şarkıyla gösterirsin.
kar yağar… eldivenlerinin nerede olduğundadır aklın. bir an evvel kar topu oynama hevesine bürünürsün. cinlik yapıp arasına taş koyanlar olur, sana da değer, belki de acır canın. anlarsın. güzellik sandığının içi dokunur en çok.
kar yağar…  kardan adamı en sevdiğin zannedip en büyüğünü yapmaya çalışırsın. büyük yapınca erimeyecektir aklınca. uykuya dalarken huzur vardır içinde. uyanınca gözlerin inanmaz en yakınların eridiğine…
kar yağar… sıcacık çorbalar içersin anne elinden mis gibi… hasta olmayasın diyedir zoraki pekmez içişlerin, karın ardından ayaz gelir illa ki.
kar yağar… sahi kar neden yağar kar?
biter bir kış mevsimi daha ve uykuya dalarken huzur yoktur içinde… şehrin ne kadar az beyaza büründüğünü görür gözlerin. taş değmese de acımıştır canın bir çok kere. tek değişmeyen içtiğin sıcacık çorbanın lezzetli oluşudur kim bilir…
ismini andığın sevgiler birer kestane misali soba üzerinde çıtır çıtırken sen kaloriferli bir oda da biten şubata el sallarsın.

hoş kal kış...