Aralık 25, 2011

insan evladı geliyor, alkış !

Bazen hem de hiç olmaması gereken bazenler de acıyor canımın bir köşesi.  
Evet, söylenilen her kelime sen farkında olmasan da birilerinin içinde gerçekleşen devrimin sebebiyken yine söylenilen her kelime sen farkında olmasan da birilerinin içinde gerçekleşen bir yıkımın sebebiydi ve aynı gökyüzüne baktığımız süre boyunca kelimeler bitmezdi. Bitmedi…
Öyle anlar geliyor ki kendime bile uzak kalıyorum. Yazarken nefes alan biri için ne kadar zor kesik kesik nefeslerle koşmaya çalışmak. Uzaklaşmak kendinden… Yetmiyor. Okumak, dinlemek yetmiyor karşındakini anlamaya. Onu telkin etmeye, söylenilen her sözün onun düşündüğü gibi olmadığına inandırmak yetmiyor. Ağzın, elin, kalemin ne kadar edebiyat yaparsa yapsın öyle anlar geliyor ki bildiğin ve düşüncesizce söylediğin her kelimeye lanetler okuyorsun.
Evet, insanlardan daha yakın olan kelimelerime lanetler okuyorum öylesi anlarda. Beni düşüneni düşünemediğim anlardayken konuşmak o kadar güç ki… Konuşamıyorum.
En güzel anları mahvedebilme yetisine sahip olduğum günlerdeyim. Burnu havada bir fil gibi görmüyor gözüm önümü, yıkıp geçiyorum cüsseli gövdemle ayaklarımın dibine gelen her şeyi. Cümlelerim hep devrik. Devriliyor bana dayanan tüm bedenler. Devirdiğim tüm kelimeler adına özür diliyorum o bedenlerden, özellikle de bu geceden…
Her şeyi adımı bile unutup uyumam gerek bir süre ve bazı sözler uykuda bile söylenmemeli belki de…
Hayat yoruyor ve bazen hem de hiç olmaması gereken bazenler de acıtıyorum CANIMIN BİR KÖŞESİNİ.
En çokta gözlerim acıyor.
                                           
YILDIZLI DİPNOT: Bu gece gerçekten burnu havada olan bir filim oldu. Hem de kocaman. Üzerinde sarı simleri olanından. Öyle de bir anım var işte.                              

1 yorum:

guguk kuşu dedi ki...

bazı sözler düşmanına bile söylenmemeli, bazı sözler hak edene bile söylenmemeli, bazı sözler aklına bile getirilmemeli. dalingl